MİDE-BAĞIRSAK HASTALIKLARINDA PROBİYOTİKLER
Bağırsak mukozası, 250-400 m² yüzey alanına sahip olup, deri yüzey alanının 100 katını oluşturmaktadır. Sürekli alınan besinler ve mikroorganizmaların yabancı antijenleri ile temas halindedir. Bağırsak epiteli ve mukozal immün sistem arasındaki iş birliği, immün toleransa katkıda bulunarak bağırsağı potansiyel patojenlerden koruyan fiziksel, kimyasal ve immünolojik bir bağırsak bariyeri oluşturur. Bağırsak epiteli ile bağırsak ilişkili lenfoid doku (gut-associated lymphoid tissue-GALT) arasındaki sinerjistik ilişkiye ek olarak, bağırsak fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından ‘mikrobiyota’ da önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir.
Mikrobiyota ve Mikrobiyom Nedir?
Mikrobiyota; Bir organ veya vücudun bir bölümünde bulunan mikroskobik organizmalardır.
Mikrobiyom; Vücutta bulunan tüm mikroorganizma popülasyonunu ve bunların tüm genetik elementlerini tanımlar.
Sağlıklı bir insanın bağırsak mikrobiyotasında 500 farklı türde bakteri olup, bunların %99’unu 30-40 tür oluşturmaktadır. Mikrobiyotayı oluşturan mikroorganizmalar, sindirim kanalı boyunca düzensiz bir şekilde dağılmışlardır.
Probiyotiklerin Kullanım Alanları
Probiyotikler, birçok tıbbi durumda tedavi veya önleme amacıyla ya da genel sağlığın korunması için kullanılmaktadır.
Probiyotik kullanımının en yaygın olduğu alanlar şunlardır:
✔ İnflamatuvar bağırsak hastalıkları
✔İrritabl bağırsak sendromu (İBS)
✔Enfeksiyöz ya da antibiyotik ilişkili ishaller
✔Clostridium difficile enfeksiyonları
✔Helicobacter pylori tedavisi
✔Kısa bağırsak sendromu
✔Nekrotizan enterokolit (NEK)
✔Atopik hastalıklar (astım, alerjik rinit, egzema, besin alerjileri)
✔Ürogenital sistem enfeksiyonları
✔Diş çürüğünü önleme
✔Kan lipid düzeylerini düşürme
✔Hepatik ensefalopati tedavisi
✔Aşı yanıtını arttırma (adjuvan olarak)
✔Obezitenin önlenmesi
✔Akut gastroenteritlerin önlenmesi
Akut Gastroenteritlerde Probiyotik Kullanımı
Akut gastroenteritlerin önlenmesi ve tedavisinde probiyotik kullanımı ile ilgili çok sayıda klinik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaları değerlendiren meta-analizlerde, probiyotiklerin etkinliğine dair kanıt düzeyi yüksek verilere ulaşılmıştır. Özellikle viral gastroenteritlere bağlı ishallerin tedavisinde Lactobacillus türleri ve Saccharomyces boulardii’nin ishal süresini ve şiddetini anlamlı oranda azalttığı saptanmıştır.
Lactobacillus ve İshal Süresi
Bir meta-analizde Lactobacillus dozunun 10 milyar koloni üzerinde verilmesinin ishal süresini yarım günden fazla kısalttığı gösterilmiştir.
Daha yüksek dozda Lactobacillus içeren suşların, ishal süresinde daha çok kısalmaya yol açabileceği belirtilmiştir.
Yapılmış Olan Meta-Analiz Çalışma Bulguları
Çoğunluğu çocuk olmak üzere 63 çalışmayı kapsayan bir meta-analizde, Lactobacillus suşlarının ishal süresini kısaltıp, dışkı sayısını azalttığı ve herhangi bir yan etkiye neden olmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak, akut ishal vakalarında standart oral rehidrasyon sıvısı (ORS) tedavisine ek olarak probiyotik desteği önerilmektedir.
Probiyotik desteği bir gastroenterit atağı sırasında ne kadar erken verilirse, probiyotiklerin sağladığı fayda da o kadar yüksek olmaktadır.
- Coşkun T. Probiyotikler. Kara A, Coşkun T, editörler. Teoriden Kliniğe Prebiyotikler Probiyotikler. İstanbul: Akademi Yayınevi, 2014. s.56-70.
- Parker EA, Roy T, D’Adamo CR, Wieland LS. Probiotics and gastrointestinal conditions: An overview of evidence from the Cochrane Collaboration. Nutrition 2018; 45: 125-134.
- Floch MH. The role of prebiotics and probiotics in gastrointestinal diseases. Gastroenterol Clin North Am 2018; 47: 179-191.
- Vitetta L, Brisket D, Alfred H, Hall S, Coulson S. Probiotics, prebiotics and the gastrointestinal tract in health and disease. İnflammopharmacology 2014; 22: 135-154.
- Cameron D, Hock QS, Kadim M, Mohan N, Ryoo E, Sandhu B, Yamashiro Y, et al. Probiotics for gastrointestinal disorders: Proposed recommendations for children of the Asia-Pacific region. Word J Gastroenterol 2017; 23: 7952-7964.



